28 Mayıs 2013 Salı

Çok değişik bir yerden yazıyorum.

Bu pazar evleniyorum. Hem de dünyanın en mükemmel insanıyla :) Her şeyden önemlisi en değerlisiyle, bir şekilde hayatımın neresinde olursa olsun asla kendisinden vazgeçemeyeceğim biriyle evleniyorum. O kapıdan girdiğim gün, ne dört sene geçireceğimizi, ne evleneceğimizi, ne de çok zorluklarla bu kadar yol gideceğimizi hiç düşünmemiştim ve hafızası zayıf bir insan olarak onunla tanıştığım günün her karesini hatırlıyorum. "I fuck me" tshirt'ü giyen birinin ne kadar da kibirli ve her şeye "eeeh be" diyen vurdumduymaz bir insan olduğunu düşünüp silkinmemi hatırlıyorum ve bu kadar zaman sonra aslında o tshirt'ü giyen bir insanın "benim kimseye bi zararım dokunmaz, benim derdim kendime" alt metnini görebiliyorum :) ve arkasından bir sürü zor zaman. Her şeyin, her kötü enerjinin, her kötü insanın, her türlü belanın üstesinden gerçekten aşık olduğum ve gerçekten çok istediğim, onunla ayrı kaldığım her dakikayı ağlayarak geçirdiğim ve onunla olduğumda bir insan tanesine bile ihtiyaç duymadığım, zamana ve mekana sahip olmayan bir Volkan'la artık bu hayatı geçireceğim. Hayyyvan gibi şanslıyım ve bu şansın herkese gelmesini dilerim :)

20 Mart 2013 Çarşamba

Yirmi Mart

Bugün Küçük Takeda'nın mergerı gerçekleşti. Gitti minicik Takeda'mız. Çocuğumuz gibi olmuş ismi gibi Küçücük Takeda'mız. Herkes bir telaşa düştü. Şimdi napıcaz, nasıl olacak gibi soru işaretiyle dolu hareketli bir gündü. Şimdi çözülmesi gereken bir puzzle var. Parçaları yerine koyacağız. Bir kaç ay içinde her şey toparlanır. Kabak'a gidilir. Bir sigara patlatılır ve sail to the moon

14 Mart 2013 Perşembe

Ondört Mart

Çok sıkışık dönemlere girmiş bulunuyorum. Kafalar karışık, verilecek kararlar hemen şimdi mi verilmeli mi? Biraz daha mı beklemeli? Biri diğerinden ağır basmıyor. Hepsi aynı derece can sıkıcı ve karmaşık. Öte yandan her şeyi yapabilme isteğinin verdiği bir maymun iştahlılık. "Evet onu da yaparım ne var, şunu da yapayım. Buradan bir yol bulayım" Resmen bir kırılma noktası sanki. Gücü kuvveti tekrar toparlayabilecek bir his var içimde. Bir de şeytan diyor ki: Evlen, sonra da kes saçları başları, sapsarısına boya. Tövbe estağfirullah.

10 Ocak 2013 Perşembe

On Ocak

Üsküdar seni öyle çok seviyorum ki. öyle böyle değil.