serseri aşıkları geçen kış izledim. jean seberg, bir ömüre bedelsin.
komik bi koşuşturma-macera hakimdi filme hatırladığım kadarıyla nitekim çok da etkilenmemiştim filmden hatta sonlara doğru sıkılmıştım bile. ama geçen seneden beri izlediğim bütün filmlerde böylesine bir çift yoktu arkadaş. sinemanın ilk tişört giyen kadınıyla, heartbreaker'ına kalbimizin köşesi...
en çok Patricia'nın ''Mutsuz olduğum için mi özgür değilim, yoksa özgür olmadığım için mi mutsuzum?'' sorusu etkilemişti beni.
YanıtlaSilThat's the point :)
YanıtlaSil